Kendini Keşfet Üçyol Travesti Komünitesi
İzmir’in en hareketli bölgelerinden biri olan Üçyol, kimine göre sadece bir metro durağıdır. Ama bir başkası için kimliğini arama, sesini bulma ve renklerini dünyayla paylaşma alanıdır. Üçyol’daki travesti komünitesi, sadece var olmakla kalmıyor; varlığıyla topluma sessizce ama güçlü bir mesaj veriyor: “Buradayız ve kendimizi keşfetmeye devam ediyoruz.”
Bir Mahallenin Ötesinde: Güvenli Bir Alan
Travesti bireyler için Üçyol sadece bir semt değil, dayanışma ve görünür olma mücadelesinin simgesi. Sokaklarında yürürken, havasında özgürlüğün ve cesaretin kokusunu duyarsın. Bazen bir kahvecide başlayan sohbet, bir dostluğa dönüşür; bazen bir elbise seçimi, özgüvenin ilk adımı olur. Çünkü burada insanlar birbirlerini yargılamıyor, “sen kimsin?” değil, “sen nasılsın?” diye soruyor.
Moda ile Kimlik Arasında İnce Bir Çizgi
Moda, Üçyol’daki travesti komünitesi için sadece bir süs değil, bir ifade biçimidir. Renkli makyajlar, cesur kombinler, detaylı aksesuarlar… Hepsi iç dünyalarının dışa vurumu gibi. Başka yerde göze batan bu detaylar, burada birer sanat eseri gibi algılanıyor. Kıyafetler sadece örtünmek için değil; bir kimliği anlatmak, bir öyküyü paylaşmak ve görünür olma hakkını savunmak için giyiliyor.
Toplumsal Algı ve Gerçek Hayat
Evet, dışarıda hâlâ önyargılar var. Ama Üçyol’da yaşayan travestiler zaten bunun farkında. Her gün hayata biraz daha güçlü tutunarak, toplumun kaldırımlarını yeniden şekillendiriyorlar. Bir bakmışsın, komşun olmuşlar. Bir markette sıraya girmişsin yan yana. Fark edersin ki, aslında bunca konuşulan ötekilik, sadece dilden ibaretmiş.
Kendini Keşfetme Cesareti
Belki sen de kendi kimliğini sorguluyorsun. Belki cesur olmak istiyorsun ama nereden başlayacağını bilmiyorsun. İşte Üçyol’daki travesti komünitesi, bu anlamda da ilham veriyor.
“Kendini Keşfet: Üçyol Travesti Komünitesi”
İzmir Üçyol’da bir bahar akşamı. Hafif rüzgâr var, kahveler elden ele dolaşıyor. Mahallede herkes birbirini tanıyor gibi. Bugün, burada yaşayan travesti bireylerden biri olan Dilara ile buluşuyoruz. Amacımız; onun hayatını, bu mahallenin ruhunu ve kendini var etme yolculuğunu anlamak. Sorularımı içtenlikle cevaplıyor, ben de her cümlesinde kendimden bir şey buluyorum.
❝Öncelikle seni tanıyabilir miyiz?❞
Dilara:
Tabii, benim adım Dilara. 29 yaşındayım. 6 yıldır Üçyol’da yaşıyorum. Benim için burası sadece mahalle değil; nefes alabildiğim, varlığımı güzelliğiyle kabul eden bir yer. Kendimi burada buldum diyebilirim.
❝Üçyol’u bu kadar özel kılan şey sence ne?❞
Dilara:
Açıkçası çok şey… İnsanların yüzündeki samimiyet, komşuluk ilişkilerinin hâlâ yaşaması… Ve tabii buradaki travesti komünitesinin dayanışması. Sokakta yürürken yalnız hissetmiyorsun. Birine “merhaba” dediğinde, karşılık alıyorsun. İnsan olmanın değer gördüğü bir yer burası.
❝Toplumdaki önyargılar burada nasıl hissediliyor?❞
Dilara:
Önyargılar her yerde var, bunu inkâr edemeyiz. Ama Üçyol’da en azından nefes alabiliyorum. Bir bakkala girdiğimde gözler kaçırılmıyor, “abla hoş geldin” deniyor. Bu bile insanın içini ısıtıyor. Yine de tabii, bazen bakışlar yorucu olabiliyor. Ama buradaki arkadaşlarım ve komşularım bana güç veriyor.
❝Moda senin hayatında nasıl yer ediniyor?❞
Dilara:
Ah moda benim için sadece kıyafet değil, ifade biçimi. Bazı insanlar yazı yazarak anlatır ya kendini, ben renklerle anlatıyorum. Üç yıl önce aldığım pembe montumu hâlâ saklıyorum. Çünkü o gün, onunla kendimi ilk kez güzel hissetmiştim. Kıyafet bir süs değil; bazen bir kimlik ilanıdır.
❝Travesti bireyler için kendini keşfetmek ne anlama geliyor?❞
Dilara:
Bu en zor soru aslında. Kendini keşfetmek; karanlık bir odada ışığı yakmak gibi. Uzun süre korkuyorsun, ama ışığı açtığında ne kadar güzel şeyler var aslında… Korkularımızın çoğu bizim değil, bize öğretilmiş şeyler. Burada yaşamak bana bunu öğretti: İçindeki seni keşfet ve ondan utanma.
❝Üçyol’da seni en mutlu eden an neydi?❞
Dilara:
Komik gelecek ama geçen yıl komşularla birlikte yaptığımız balkon süsleme etkinliği. Çiçekler aldık, ışıklar astık, herkes kendi balkonundan bir şey kattı. Pencereye çıktığımda, her evin bir renge dönüştüğünü gördüm. O an dedim ki: “İşte ben buradayım, iyiyim.”
❝Son olarak, kendini keşfetmek isteyenlere ne söylersin?❞
Dilara:
Korkma. İçindeki ses ne diyorsa onu dinle. Bazen insanlar seni anlamasa da, sen kendini anladığında dünya çok daha hafif oluyor. Ve unutma: Herkes bir yolculukta. Seninki belki diğerlerinden biraz farklı olabilir ama güzelliği de burada zaten.



Yorum gönder