Alsancak’tan Karşıyaka’ya: İzmir’de Travesti Kültürü
Alsancak’tan Karşıyaka’ya: İzmir’de Travesti Kültürü
İzmir… Kimi zaman bir özgürlük şehri, kimi zaman da rengârenk hayatların bir araya geldiği eşsiz bir mozaik. Türkiye’nin batıya açılan kapısı olan bu şehir, yıllardır sadece deniziyle, tarihiyle değil; kapsayıcı ve anlayışlı duruşuyla da öne çıkıyor. Özellikle travesti bireyler için İzmir, çoğu zaman bir nefes alma alanı, bir kimlik sergileme cesareti ve bir kabul hikâyesi anlamına geliyor. Ve bu hikâyenin merkezinde de kuşkusuz Alsancak ve Karşıyaka var.
Alsancak: Şehrin Kalbi, Özgürlüğün Ruhu
Alsancak, sadece kafeleri, barları ve ara sokaklarıyla değil; insanlarının hoşgörüsüyle de travesti bireyler için bir merkez hâline gelmiş durumda. Akşam saatlerinde Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yürürken, kimsenin kimseye bakmadığı ama herkesin birbirini hissettiği bir atmosfer var. Travesti bireyler burada kendilerini gizleme ihtiyacı duymadan, gülerek, arkadaşlarıyla vakit geçirerek, kendi hikâyelerini özgürce yaşayabiliyorlar.
Birçok bar, gece kulübü ve kafe; yıllardır LGBT+ dostu olma iddiasını sözde bırakmayıp uygulamaya geçirmiş yerler. Travesti bireyler de bu alanlarda kendilerini güvende ve görünür hissediyor. Hatta müdavim olunan mekânlarda isimle karşılanmak, sohbetle ağırlanmak bile sıradan bir durum hâline gelmiş.
Karşıyaka: Sessiz Ama Renkli Bir Sahne
Karşıyaka ise Alsancak’ın enerjisinden biraz daha uzak, ama samimiyetinden hiçbir şey kaybetmemiş bir durak. Buradaki sahil boyunca yürüyen bir travestiyi görebilirsiniz; kucağında bir kitap, yanında kahvesi. Belki de o gün hiçbir yere yetişmesi gerekmiyor, ama Karşıyaka ona “olduğu gibi” kalabileceği sakinliği veriyor.
Buradaki kafeler, küçük atölyeler, ikinci el kitapçılar… Hepsi bir anlamda kimliklerin saklanmadan yaşanabildiği, insanlar arası farklılığın estetikle iç içe geçtiği mekânlar. Travesti bireyler için bu semt, hem bir kaçış hem de bir varoluş alanı.
İzmir’de Travesti Kültürü Neye Benziyor?
Travesti kültürü İzmir’de sadece cinsiyet kimliğiyle ilgili değil. Bu bir direniş, bir aidiyet ve en çok da bir yaşam tarzı. Makyaj aynalarının önünde hazırlanan bir gece, arkadaşlarla yapılan kahkahalı bir kahvaltı, bazen de sessizce geçen bir tramvay yolculuğu…
İzmir, tüm bu duygulara “olabilir” diyebilen bir şehir. Bu yüzden travesti bireyler için sadece yaşanacak bir şehir değil; var olunacak, gelişilecek, kendini bulacak bir şehir İzmir.
İzmir’de bir akşamüstü… Güneş yavaşça denizin içine süzülürken, sahilde yürüyen insanların arasından rengârenk saçlı, özgür bakışlı biri geçiyor. Belki bir travesti. Belki bir sanatçı. Belki ikisi birden. İzmir’de bunların farkı yoktur zaten.
Alsancak’ta başlar bu hikâyeler genelde. Sanki her sokak, her bina, bir şeyler anlatmak ister gibi… Kimileri için sadece bir eğlence merkezi olabilir ama travesti bireyler için Alsancak, biraz da görünür olmanın cesareti demektir. Saklanmadan, korkmadan yürüyebilmek; insanların bakışları altında ezilmeden, sıradan bir vatandaş gibi hissetmek… Lüks değil aslında, ama bazen o kadar zor ki.
Alsancak’ın ara sokaklarındaki barlar, kafe köşeleri, eski ama sıcak mekânlar… O mekânlarda kurulan dostluklar, atılan kahkahalar, gözyaşlarıyla bölünen geceler var. Travesti olmak İzmir’de kolay mı? Hayır, hiçbir yerde tam anlamıyla kolay değil. Ama burada biraz daha nefes alınabiliyor, o kesin.
Karşıyaka biraz daha farklı. Daha sakin, daha oturmuş bir havası var. Burada gece hayatı değil de, sabah yürüyüşleri daha çok şey anlatır. Travesti bir bireyin Karşıyaka sahilinde kulaklığını takıp yürürken kimseye hesap vermemesi mesela… Özgürlüğün tarifi bazen bu kadar basit olabilir.
Bir de aralarda küçük hikâyeler gizli… Bir bakkalın “Hayırlı işler kızım” demesi mesela. Ya da bir komşunun “Geçen seni televizyonda gördüm, ne güzel çıkmışsın” diyerek içtenlikle gülümsemesi. İşte o zaman İzmir’in farkını anlıyorsun. Herkes seni anlamasa da, en azından çoğu insan seni anlamaya çalışıyor. Bu bile büyük bir şey.
Travesti kültürü, makyajdan ya da kıyafetten ibaret değil. Bu bir duruş. Kimi zaman bir meydan okuma, kimi zaman da bir kabulleniş. İzmir’de ise bu kültür; sokaklara, duvarlara, hatta martı seslerine bile karışmış durumda.
Ve şunu net söyleyebilirim: İzmir’de travesti olmak, çoğu zaman hayatta kalmanın ve yaşamanın tam ortasında bir yerlerde. Ne çok uçta, ne de çok ortada. Ama kesinlikle gerçek. Ve güzel.