Üçyolda Bisiklet Turu ve Metroda Travestiler

Üçyol’u bilen bilir, sokakları hep bir hareketlidir. Hele ki bisiklet turu zamanı oldu mu, sabahın serinliğinde bir araya gelen insanlar pedallara basmaya başlar. Kimi spor için gelir, kimi sırf muhabbet olsun diye. Bir yandan yokuş aşağı inerken rüzgâr yüzüne çarpar, bir yandan da “iyi ki kalkmışım erkenden” dersin. Yol boyu kahkahalar, küçük mola yerlerinde çay, belki simit… İşin en güzel tarafı da, hiç tanımadığın insanlarla bile kısa sürede kaynaşırsın.

Metroya indiğinde ise bambaşka bir tablo çıkıyor karşına. Kalabalığın arasında dikkat çekici kıyafetleriyle travestiler… İzmir’in o özgür havasını en çok burada hissedersin sanki. İnsanlar bazen merakla bakıyor, bazen de görmezden geliyor ama en çok da kabullenmiş gibi. Metroda onlara rastlamak bana hep renk katıyor gibi geliyor. Şehrin sıkıcılığını kıran bir detay adeta.

Sonuçta ister bisiklet turu olsun ister metro yolculuğu, Üçyol’da hayatın farklı renkleri hep iç içe. Özgürlük, çeşitlilik, biraz da sürpriz… Belki de İzmir’i bu kadar sevdiren şey tam olarak bu.

Röportaj Notları

Muhabir: “Merhaba, bisiklet turu için mi geldiniz?”

Ayşe (öğrenci): “Evet, arkadaşlarla geldik. Aslında her hafta yapmıyoruz ama Üçyol’da olunca katılalım dedik. Biraz spor, biraz eğlence. Yokuşlarda zor oluyor ama kahkahası da bol oluyor.”

Muhabir: “Sizce Üçyol’da bisiklet turu neden bu kadar ilgi çekiyor?”

Mehmet (memur): “Şehirde trafik yoğun, insanlar stresli. Bisiklete binince hem özgür hissediyorsun hem de yeni insanlarla tanışıyorsun. Hani sıradan bir Pazar gününü özel kılıyor diyebilirim.”

(Bisikletler uzaklaşırken muhabir metroya doğru ilerliyor. Kalabalığın arasında dikkat çekici giyimiyle bir travestiyle sohbet başlıyor.)

Muhabir: “Merhaba, sizi metroda görmek gerçekten şehre ayrı bir renk katıyor. İnsanların tepkileri nasıl oluyor?”

Selin (travesti): “Valla bazısı bakıyor, bazısı hiç umursamıyor. Ama genelde İzmir’in insanı rahattır. Kendi halimizdeyiz. Biz de herkes gibi metroya biniyoruz işte. Fazla büyütmeye gerek yok bence.”

Muhabir: “Burada görünür olmak sizin için ne ifade ediyor?”

Selin: “Özgürlük diyelim. Kendini saklamadan, çekinmeden sokakta var olabilmek. Bu şehir bunu biraz daha mümkün kılıyor. Bizim için de önemli tabii.”

Muhabir’in Notu: Üçyol’un sabah bisiklet turu enerjisiyle metro çıkışındaki renkli yüzler, aslında aynı hikâyeyi anlatıyor: farklılıkların bir arada uyum içinde yaşayabilmesi. İzmir’in özgür ruhu, sokakta, pedallarda, metroda, her yerde kendini gösteriyor.

Yorum gönder